Risale-i Nur’da Lahikalar

Modül Temel Bilgileri

Modül (Alt Konu)

Risale-i Nur’da Lahikalar

Amaçlar

Risale-i Nur’da lahikaların yerini bilir. Risale-i Nur’da lahikaların önemi açıklar.

Yöntem ve Teknik-Etkinlik

Düşün Eşleş Paylaş, Mektup Yazma

Materyal ve Teknoloji

İşleniş/Öğrenme-Öğretme Süreci

  • Etkinlik-1
    • Öğrencilere “Lahikaların ‘Meclis-i Nuranî’ Olması” konusu verilir.
    • Öğrencilerden metnin okunması istenir.
    • Metin okunduktan sonra 1-2 dakika bireysel olarak konu çerçevesinde düşünmeleri istenir.
    • Düşünme tamamlanınca öğrencilerin 2-3 kişilik gruplar oluşturmasıyla aralarında tartışması sağlanır.
    • Grup tartışması bitince sözcüler ulaştıkları sonucu sınıfa sunarlar.
  • Etkinlik-2
    • Her bir öğrenciden Risale-i Nur’da geçen bildikleri bir parça ile ilgili Üstad’a duygularını ifade eden birer mektup yazmaları istenir.
  • Gönüllü öğrencilere yazdıkları mektuplar okutulur.

Ölçme ve Değerlendirme

Metinden lahika mektuplarının yazılma nedenleriyle ilgili 2 şer cümle bulmaları istenir. Cümleler paylaşılır.

İlişkili Metinler

Bu Mektub Risale-i Nur müellifinin talebelerine yazdığı ayn-ı hakikat ve çok letafetli, güzel mektupları ile Risale-i Nur Talebelerinin Üstadlarına ve bazen birbirlerine yazdıkları ve Risale-i Nur’un mütalâasından aldıkları parlak feyizlerini ifade eden çok zengin bir mektub olup bu mecmuanın üç dört misli kadar büyüdüğü için bu mecmuaya idhal edilmemiştir. Barla, Kastamonu, Emirdağ Lâhikaları olarak müstakillen neşredilmiştir.

(Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 589)

***

Şu risale (Yirmi Yedinci Mektub’un tamamı) bir meclis-i nurânîdir ki, Kur’ân’ın şu münevver, mübarek şakirdleri içinde birbirleriyle manen müzakere ve müdavele-i efkâr ediyorlar. Ve yüksek bir medrese salonudur ki, Kur’ân’ın şakirdleri onda her biri aldığı dersi arkadaşlarına söylüyor. Ve Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın hazine-i kudsiyesinin sandukçaları olan risalelerin satıcı ve dellâllarına muhteşem ve müzeyyen bir dükkân ve bir menzildir. Her biri aldığı kıymettar mücevheratı birbirine ve müşterilerine orada gösteriyor…

Said Nursî

(Barla Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, 67. Mektup, s. 95)

***

Yirmi Yedinci Mektub

Risale-i Nur’un şakirtleri ve bu fakir Said’in fedâkâr, hàlis, sıddık kardeşleri ve hizmet-i Kur’âniyede gayretli ve ciddi arkadaşları ve ders-i Kur’ân’da onun ders arkadaşları ve ellerinde kalemleri birer elmas kılıç hükmünde mübârek ve mücâhid bir cemaatin, Risale-i Nur eczalarının derslerinden aldıkları şevk ve sürur ile Risale-i Nur eczaları hakkında yazdıkları fıkralardır ki; her bir fıkra hangi risale münâsebetiyle yazılmış ise o risalenin güzelce hüsn-ü te’sirini ve ehemmiyetini ve faydasını gösterdiği gibi; umum fıkralar muazzam ve mufassal nuranî bir fihriste-i kübrâdır ki, o fıkralar Risale-i Nur eczalarının parlak bir fihristesi hükmüne geçmiştir. Ve o fıkra sahipleri güzel istidatlarında ayrı ayrı ve beliğ ifadelerinde renk renk ve latîf zevklerinde çeşit çeşit olduklarından mûsıkî tellerinin muhtelif nağamâtından gelen tatlı sadâlar gibi gayet şirin bir vaziyette bu mektuba tatlı bir âhenk vermişler.

Arkadaşlardan çokları var ki, sâirlerinin fıkralarını kendi hissiyatına ve fikrine ve fehmine muvâfık buldukları için, kendi dilleriyle söylenmiş gibi telakki ederek, “Biz eğer söylese idik, böyle söyleyecektik, bu fıkralar bizimdir” deyip ayrı fıkra yazmamışlar. Hattâ bu cihette her birisi diyebilir: “Yirmi Yedinci Mektub’un fıkraları, çoğu benimdir. Çünkü benim düşündüklerimi diyorlar. Eğer ben diyebilse idim, öyle diyecektim.” Her bir fıkranın ayrı ayrı birer meziyeti olmakla beraber, bu Mektub’a girdikçe hususiyetten çıkıp, sâir arkadaşları dahi hissedar eder.

Fıkralar, samîmî, hàlis yazıldıkları için te’sirini kaybetmiyor. Muvakkat mektup olmayarak ve dâimî yaşayacak hakikatları tazammun ettiklerinden, okumaları her vakit lezzetli ve menfaatli oluyor. Fıkraların çok cihetlerle meziyetleri ve faydaları vardır.

Yalnız, bir cihet var ki, beni düşündürüyor. O fıkralarda kısmen haddimden çok ziyâde bana hisse veriyorlar. Ben itiraf ediyorum ki, ona lâyık değilim. Sükût ile kabul gösterdiğimin sebebi, kardeşlerimin kendi üstadları hakkındaki hüsn-ü zanları şevklerine bir vesile olduğundan, neş’elerini kaçırmamak ve üstadlarına verdikleri şeref dahi hakikat noktasında esrâr-ı Kur’âniyeye âit olduğunu düşünmektir.

Elhasıl: Şu Yirmi Yedinci Mektub’u okuyan çok tatlı hakikatleri şirin bir tarzda mütâlaa eder. Usançsız istifade eder.

(Fihrist Risalesi, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2021, s. 70)

***

Bilhassa Yirmi Yedinci Mektubun medresesinde mütehas­sirâne müştak bulunduğum kardeşlerimle maziye gidip tekrar görüştüm ve mükerreren ayrı ayrı görüşüyorum.

(Kastamonu Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, 11. Mektup, s. 40)

***

Rabian: Yirmi Yedinci Mektuba ilhak edilecek, kardeşlerimizin bazı yeni fıkralarını size gönderdim. Hakikaten bu fıkralar ve umum Yirmi Yedinci Mektub’un fıkraları çok faydalıdırlar. Ehemmiyetli, tatlı, hoş, güzel manalar, dersler; teşvik, teşci’ eder hisler vardır. Ben kendim onlardan tatlı istifade ediyorum, tembel olduğum zaman bana ehemmiyetli bir teşvik kamçısı oluyor. Her ne ise…

(Barla Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, 229. Mektup, s. 329)

Modülü İndir (PDF)

Modül_113.pdf
Size: 120,22 KB

Modül Değişiklik Önerisi Formu
Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Değişiklik Önerisi
Yüklemek için tıklayın veya dosyayı bu alana sürükleyin.
risaleinurda lahikalar
Free
Seviye
Orta Seviye
Süre 40 dakika