Mucizelerin Veriliş Hikmetleri

Modül Temel Bilgileri

Modül (Alt Konu)

Mucizelerin Veriliş Hikmetleri

Amaçlar

Mucizelerin peygamberlik mesleğini nasıl tasdik ettiğini açıklar. Mucizeler ve teknolojik gelişmeler arasında ilişki kurar.

Yöntem ve Teknik-Etkinlik

Kart eşleştirme, Öğrenme galerisi

Materyal ve Teknoloji

İşleniş/Öğrenme-Öğretme Süreci

  • Etkinlik-1
    • Peygamber mucizeleri ve ona uygun teknolojik gelişmeler metinden çıkartılır
    • Bir renk karta mucize ismi, başka renk karta teknolojik gelişme isimleri yazılır.
    • Kartlar sınıfa rastgele dağıtılır.
    • Kart sahiplerinden eş kartını bulmaları ve eşleştiği arkadaşıyla kartların ilişkisinin birlikte açıklanması istenir.
    • Katılımcılar kalabalık olursa bu işlem gruplar içinde yapılır..
  • Etkinlik-2
    • Katılıcı sayılarına göre 4-6 kişilik gruplar oluşturulur, gruplar bir dakika içinde bir sözcüsü seçer.
    • 10 dakika boyunca metinden mucizeler çıkarılır ve bunlarla ilgili gelecekte ne tür teknolojik gelişmeler olabileceğini yazmaları istenir.
    • Süre sonunda grup ortak kararını belirler.
    • Ortak toplantıda her sözcü kendine en uygun görüşünü toplantıda açıklar.

Ölçme ve Değerlendirme

4 kişilik gruplardan konu ile ilgili neler öğrendiğini yazıp panolara asmaları istenir. Daha sonra gruplar panoya asılan listeleri inceleyip eksik olan yerleri not eder.

İlişkili Metinler

(20. Söz İkinci Makam da aynı konuyla ilgilidir.)

Mukaddeme

Bu talim-i esma meselesi, ya Hazret-i Âdem Aleyhisselâmın melâikenin inkârlarına karşı mu’cizesi olup, melâikeyi inkârdan ikrara icbar etmiştir; yahut melâikenin hilâfetine itiraz ettikleri nev-i beşerin, hilâfete liyakatini melâikeye kabul ettirmek için izhar ettiği bir mu’cizedir.

Ey Arkadaş!

Her şeyin Kitab-ı Mübin’de mevcut olduğunu tasrih eden

[1]وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ اِلَّا ف۪ى كِتَابٍ مُب۪ينٍ ayet-i kerîmesinin hükmüne göre, Kur’ân-ı Kerîm, zâhiren ve bâtınen, nassen ve delâleten, remzen ve işareten her zamanda vücuda gelmiş veya gelecek her şeyi ifade ediyor. Buna binaen, gerek enbiyanın kıssa ve hikâyeleri, gerek mu’cizeleri hakkında Kur’ân-ı Kerîm’in işârâtından fehmettiğime göre HÂŞİYE[2] mu’cizat-ı enbiyadan iki gaye ve hikmet takip edilmiştir.

Birincisi: Nübüvvetlerini halka tasdik ve kabul ettirmektir.

İkincisi: Terakkiyat-ı maddiye için lâzım olan örnekleri nev-i beşere göstererek, o mu’cizelerin benzerlerini meydana getirmek için, nev-i beşeri teşvik ve teşcî’ etmektir. Sanki Kur’ân-ı Kerîm, enbiyanın kıssa ve hikâyeleriyle terakkiyatın esaslarına, temellerine parmakla işaret ederek, “Ey beşer! Şu gördüğün mu’cizeler, birtakım örnek ve numunelerdir. Telâhuk-u efkârınızla, çalışmalarınızla şu örneklerin emsalini yapacaksınız” diye ihtar etmiştir.

Evet, mazi istikbalin âyinesidir; istikbalde vücuda gelecek icadlar, mazide kurulan esas ve temeller üzerine bina edilir.

Evet, şu terakkiyat-ı hâzıra tamamıyla dinlerden alınan işaretlerden, mu’cizelerden hâsıl olan ilhamlar üzerine vücuda gelmişlerdir:

Evet;

  1. İlk saat ve sefine, mu’cize eliyle beşere verilmiştir.
  2. Kâinatın ihtiva ettiği bütün nevilerin isimlerini, sıfatlarını, hassalarını beyan zımnında, beşerin telâhuk-u efkârıyla meydana gelen binlerce fünun sayesinde, insan [3]وَعَلَّمَ اٰدَمَ الْاَسْمَٓاءَ كُلَّهَا ayetiyle işaret edilen Hazret-i Âdem’in mu’cizesine mazhar olmuştur.
  3. Bütün sanatların medarı olan demirin yumuşatılıp kullanılması sayesinde icad edilen bu kadar terakkiyatla, nev-i insan, [4]وَاَلَنَّا لَهُ الْحَد۪يدَ ayetiyle işaret edilen Hazret-i Davud’un (as) mu’cizesine mazhardır.
  4. Yine telâhuk-u efkâr ile icad edilen tayyare gibi terakkiyat-ı havaiye sayesinde, nev-i beşer, [5]غُدُوُّهَا شَهْرٌ وَ رَوَاحُهَا شَهْرٌ

ayetiyle sür’ati beyan edilen Hazret-i Süleyman’ın (as) mu’ci­zesine yaklaşıyor.

  1. Kıraç ve kumlu yerlerden suları çıkartan santrifüj aleti,

[6]اَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ ayetiyle işaret edilen Hazret-i Mûsa’nın (as) asâsından ders almıştır.

  1. Tecrübeler ve telâhuk-u efkâr sayesinde husule gelen terakkiyat-ı tıbbiye, Hazret-i İsa’nın (as) mu’cizesinin ilhamatındandır.

Hakikaten şu mu’cizelerle bu terakkiyat arasında pek büyük münasebet ve muvafakat vardır. Evet, dikkat eden adam, bilâtereddüt, “O mu’cizeler bu terakkiyata birer mikyas ve numunelerdir” diye hükmeder.

Ve keza, [7]يَا نَارُ كُون۪ى بَرْدًا وَسَلَامًا ayet-i kerîmesinin delâletine göre, Hazret-i İbrahim (as) ateşe atıldığı zaman, ateşin harareti bürudete inkılâp etmesi, beşerin keşfettiği yakıcı olmayan bir madde, mertebe-i nâriyeye örnek ve me’hazdır.

Ve keza, [8]لَوْلَٓا اَنْ رَاٰ بُرْهَانَ رَبِّه۪ ayet-i kerîmesinin –bir kavle göre– işaret ettiği gibi, Hazret-i Yusuf’un (as) Ken’an’da bulunan babasının timsalini görür görmez Zeliha’dan geri çekilmesi; ve kervanları Mısır’dan avdet ettiğinde, Hazret-i Yakub’un (as) [9]اِنّ۪ى لَاَجِدُ ر۪يحَ يُوسُفَ yani “Ben Yusuf’un kokusunu alıyorum” demesi; ve keza celb ilmine âgâh bir vezirinin Hazret-i Süleyman’a (as) “Gözünü açıp yummazdan evvel Belkıs’ın tahtını getiririm” demesine işaret eden [10]اَنَا اٰت۪يكَ بِه۪ قَبْلَ اَنْ يَرْتَدَّ اِلَيْكَ طَرْفُكَ ayet-i kerîmesi, pek uzak mesafelerden celb-i savt, suret ve saire gibi beşerin keşfettiği veya edeceği icadata numuneler ve me’hazlardır.

Ve keza “Hazret-i Süleyman’a (as) kuş dilini öğrettik” manasında [11]عُلِّمْنَا مَنْطِقَ الطَّيْرِ olan ayet-i kerîme, beşerin keşfiyatından telefonların ve radyoların, papağan ve güvercin gibi alât ve hayvanların konuşmalarına ve mühim işlerde kullanılmasına me’hazdır.

Ve keza, beşerin henüz keşfedemediği çok mu’cizeler vardır; istikbalde yavaş yavaş keşfine muvaffak olur.

(İşârâtü’l-İ’câz, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 297)

[1] Yaş ve kuru ne varsa apaçık bir kitapta yazılmıştır.. (En’am Suresi: 59.)

[2] HÂŞİYE: Eğer müellifin, Tenzil’in nazmından çıkardığı letaifte şüphen varsa, ben derim ki, İbnü’l-Fârıd kitabından tefe’ül ederken şu beyit çıktı:

كَاَنَّ كِرَامَ الْكَاتِب۪ينَ تَنَزَّلُوا عَلٰى قَلْبِه۪ وَحْيًا بِمَا ف۪ى صَح۪يفَةٍ (*)

Habib

(*) Sanki yüce kâtipler (melekler) bir sahifede yazılı olan şeyleri vahiy olarak kalbine indirmişler.

 

[3] Ve Âdem’e bütün isimleri öğretti. (Bakara Suresi: 31.)

[4] Ve demiri de onun için yumuşattık. (Sebe Suresi: 10.)

[5] Sabahtan bir aylık, öğleden sonra da bir aylık yol giderdi. (Sebe Suresi: 12.)

[6] Asânı taşa vur!.. (Bakara Suresi: 60.)

[7] Ey ateş, serin ve selâmetli ol. (Enbiya Suresi: 69.)

[8] Rabbinin delillerini görmeseydi… (Yusuf Suresi: 24.)

[9] Yusuf Suresi: 94.

[10] Sen daha gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm. (Neml Suresi: 40.)

[11] Bize kuşların dili öğretildi. (Neml Suresi: 16.)

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

Modülü İndir (PDF)

Modül_56.pdf
Size: 122,86 KB

Modül Değişiklik Önerisi Formu
Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Değişiklik Önerisi
Yüklemek için tıklayın veya dosyayı bu alana sürükleyin.
mucizeler
Free
Seviye
Orta Seviye
Süre 40 dakika
Konu