Risale-i Nur’un İrşad Metodu

Modül Temel Bilgileri

Modül (Alt Konu)

Risale-i Nur’un İrşad Metodu

Amaçlar

Risale-i Nur’un irşad gayesinin ve metodunun temel özelliklerini kavrar. Risale-i Nur’un irşad metodunu hayatında uygular.

Yöntem ve Teknik-Etkinlik

Zıt Panel, Phillips 44, soru-cevap

Materyal ve Teknoloji

İşleniş/Öğrenme-Öğretme Süreci

  • Etkinlik-1
    • Katılımcılar 3-4 kişilik gruplara ayrılır.
    • Soru ve cevap grubu belirlenir
    • Gruplar ilgili metinden risale-i nurun irşad metoduna yönelik cümleler çıkarırlar.
    • Soru grubu çıkardığı cümleler soru cümlesine çevirir.
    • Cevap grubu yazılan cümleye en az bir cümlelik bir açıklama cümlesi yazar içinde cevap grubu soruyu aralarında tartışır ve her soruya farklı kişi olmak üzer bir kişi cevabı verir.
    • Sorular bitince cevap grubu kendi cümleleri üzerinden eksik gördüklerini belirler.
    • Eksikleri soru olarak karşı gruba sorar.
    • Cevap verilemeyen soruları kendi açıklamalarıyla cevaplarlar.
  • Etkinlik-2
    • Katılımcılar 4 er kişilik gruplara ayrılır.
    • “Batıl argümanları çürütmek için o argümandan iyice bahsedip tasvir etmek ve argüman sahibini zikretmek gerekir mi? Problemi verilir.
    • Her grubun 4 dakika süre içinde problemin en uygun çözümlerini / cevabını metinden bulmaları istenir.
    • Bir dakikanın sonunda, her grup bulduğu cevabı paylaşır.
    • Her grubun sunumu dikkatlice dinlenip, farklı cevaplar kaydedilir.

Ölçme ve Değerlendirme

Aşağıdaki soruların cevapları 2 şerli gruplar tarafından verilir.
  • Soru 1
  • İrşat metodunda diğer mütekellim alimler ile Üstad arasındaki farklar nelerdir?
  •  
  • Soru 2
  • Risale-i Nur'la muhattap olan ehl-i mektep ve felsefenin kazanımları nelerdir?
  •  
  • Soru 3
  • Üstadın batılı tasvir etmemesinin sebepleri nelerdir?
  • Öğrencilerden gelen cevaplar değerlendirilir.

    İlişkili Metinler

    1. Bâtıl şeyleri iyice tasvir, safî zihinleri idlâldir. (İşârât)

    (Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2020, s. 436)

    ***

    Bâtıl şeyleri güzel tasvir etmek, her demde, safî olan zihinleri cerhdir, hem idlâli.

    (Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2020, s. 477)

    ***

    Hâşiye

    Bu harika tefsirde, münafıklar hakkında olan on iki ayetle, muannid kâfirler için olan iki ayetin izahat ve tafsilâtının içinde bazı çok münasebat-ı belâgati çoklar anlamayacak ve istifade etmeyecek ehemmiyetsiz nüktelerinin zikredilmesinin sırrı ve diğer ayetlerdeki tahkike ve izaha muhalif olarak mahiyet-i küfriyenin tafsilâtına ve ehl-i nifakın temessük ettikleri şüphelerine pek az temas edilmesinin hikmeti ve yalnız elfaz-ı Kur’âniyenin ince işârât ve delâletlerinin ehemmiyetle beyan edilmesinin sebebi Üç Nüktedir.

    Birinci Nükte: Bidayet-i zuhur-u İslâmiyet’te muannid ve kitapsız kâfirlerin ve nifaka giren eski dinlerin münafıkları gibi, aynen bu zaman-ı âhirde bir naziresi çıkacağını ders-i Kur’ânîden gelen bir sünuhatla, Eski Said hissetmiş; münafıklar hakkındaki ayetleri izahla en ince nükteleri beyan etmiş. Fakat mütalâacıların zihnini bulandırmamak için mahiyet-i mesleklerini ve istinad noktalarını mücmel bırakmış, izah etmemiş. Zaten Risale-i Nur’un mesleği odur ki, zihinlerde bir iz bırakmamak için, sair ulemaya muhalif olarak, muarızların şüphelerini zikretmeden öyle bir cevap verir ki, daha vehim ve vesveseye yer kalmaz. Eski Said, bu tefsirde, Risale-i Nur gibi, zihinleri bulandırmamak için yalnız belâgat noktasında lâfzın delâletine ve işârâtına ehemmiyet vermiş.

    (İşârâtü’l-İ’câz, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 18)

    ***

    İSLÂMİYET DÜŞMANLARININ YAPTIKLARI TAARRUZ VE HİLÂF-I HAKİKAT MENFÎ PROPAGANDALARINA MUKABİL ÜNİVERSİTE NUR TALEBELERİNİN BİR AÇIKLAMASIDIR

    […]

    Evet, Risale-i Nur Şakirdlerinin meşgul olduğu vazife, en muazzam olan mesâil-i dünyeviyeden daha büyüktür. Siyasetle uğraşmaya vaktimiz yoktur. Yüz elimiz de olsa, ancak Nura kâfi gelir. Amerika, İngiliz kadar servetimiz de olsa, yine imanı kurtarmak davasına hasredeceğiz. Hem birtakım siyasî işlerle veya birtakım bâtıl cereyanlarla ve fikirlerle uğraşmaya zamanımız yoktur. Ömrümüz kısadır, vaktimiz dardır. Üstadımızın dediği gibi, “Fena şeylerle meşguliyet fena tesir eder, fena iz bırakır.” Hususan böyle bir asırda, “Bâtılı iyice tasvir etmek, sâfî zihinleri idlâldir.” Evet menfîlikleri öğrenerek mücadele edeceğim gibi saf bir niyetle başlayıp, menfî şeylerle meşgul ola ola, dinî bağları ve dinî salâbet ve sadâkati eski haline nazaran gevşemiş olanlar olmuştur.

    […]

    Risale-i Nur, taklidî imanı tahkikî imana çevirip, imanı kuvvetlendirip, iki cihanın saadetini kazandırıp, hüsn-ü hâtimeyi netice verir. En büyük dinsiz feylesofları da ilzam etmiştir. Risale-i Nur’un bir hususiyeti de şudur ki: Diğer mütekellimîne muhalif olarak, ehl-i dalâletin menfîliklerini zikretmeden, yalnız müsbeti ders vererek, yara yapmaksızın tedavi etmesidir. Bu itibarla bu zamanda Risale-i Nur, vehim ve vesveseleri mahvediyor, akla gelen sualleri, istifhamları, nefsi ilzam, kalbi ikna ederek cevaplandırıyor. Risale-i Nur, hem aklı, hem kalbi tenvir eder, nurlandırır, hem nefsi musahhar eder. Bunun içindir ki, yalnız akılla giden ehl-i mektep ve ehl-i felsefe ve kalp yoluyla giden ehl-i tasavvuf, Risale-i Nur’a sarılıyorlar. Ve ehl-i mektep ve felsefe anlıyorlar ki, hakikî münevverlik, akıl ve kalp nurunun mezciyle kàbildir. Yalnız akılla gitmek, aklı göze indiriyor. Bu hal ise, bir kanadı kırık olanın mahkûm olduğu sukutu netice veriyor. İhlâslı, hâlis ehl-i tasavvuf idrak ediyor ki, demek zaman eski zaman değildir; böyle bir zamanda, hem kalp ile, hem akıl ile bizi hakikat yolunda götürecek ve hakikate vâsıl edecek Kur’ânî bir yol lâzımdır ki, biz zülcenaheyn olabilelim.

    (Tarihçe-i Hayat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 704-711)

    ***

    Yedinci Mukaddeme

    Mübalâğa ihtilâlcidir. Şöyle ki:

    […]

    Elhasıl: Şeriatın her bir hükmünde Şâri’in bir sikke-i itibarı vardır. O sikkeyi okumak lâzımdır. Sikkenin kıymetinden başka, o hüküm her şeyden müstağnîdir. Hem de, lâfızperdazâne ve mübalâğacuyâne ve ifratperverânelerin tezyin ve tasarruflarından bin derece müstağnîdir. Dikkat olunsun ki, böyle mücazifler, nasihat ettikleri vakitte nazar-ı hakikatte ne derece çirkin oluyorlar.

    Ezcümle, bunlardan birisi bir mecma-ı azîmde müskirattan tenfir yolunda zecr-i şer’î ile kanaat etmeden öyle bir şey demiş ki, yazmasından ben hicab ettim. Yazdıktan sonra çizdim. Ey herif! Bu sözlerinle şeriata adavet ediyorsun. Faraza sadık olsan, sadık-ı ahmak olursun; adüvvü’d-dinden daha muzırsın.

    (Muhakemat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 43-44)

    Modülü İndir (PDF)

    Modül_128.pdf
    Size: 136,21 KB

    Modül Değişiklik Önerisi Formu
    Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
    Değişiklik Önerisi
    Yüklemek için tıklayın veya dosyayı bu alana sürükleyin.
    irşad
    Free
    Seviye
    İleri Seviye
    Süre 40 dakika
    Konu