Risale-i Nur’un Başka Eserlere İhtiyaç Bırakmaması

Modül Temel Bilgileri

Modül (Alt Konu)

Risale-i Nur’un Başka Eserlere İhtiyaç Bırakmaması

Amaçlar

Risale-i Nur’da her soruya cevap bulunabileceğini bilir. Risale-i Nur'un başka eserlere neden ihtiyaç bırakmadığını açıklar.

Yöntem ve Teknik-Etkinlik

Tereyağı Ekmek Tekniği Slogan Tekniği Ders hazırlama

Materyal ve Teknoloji

İşleniş/Öğrenme-Öğretme Süreci

  • Etkinlik-1
    • Katılımcılar 3-4 kişilik gruplara ayrılır.
    • Grup üyelerinin her biri “Risale-i Nur’u Risale-i Nur izah eder mi?” sorusu için metinden cevaplar bulur.
    • Her üye görüşünü grupla paylaşır.
    • Paylaşılan fikirler grup içinde tartışılıp bir sonuca bağlanır ve cümle olarak ifade edilir.
    • Grupların ortaya koydukları görüşler paylaşılır.
  • Etkinlik-2
    • Sınıf 3-4 kişilik gruplara ayrılır.
    • “Risale-i nur başka eserlere ihtiyaç neden bırakmıyor?” çerçevesinde slogan çıkarmaları gerektiği açıklanır.
    • Metnin kelime ve kavramları kullanılarak her öğrencinin önce bireysel olarak slogan cümleleri çıkarır..
    • Sloganlar grup içinde tartışılarak son şekli verilir.
    • Sloganlar gruplar halinde okunur.

Ölçme ve Değerlendirme

  • Paylaşılan sloganlardan afiş cümlesi seçilir
  • Gruplar birer afiş hazırlar.
  • Afişler paylaşılır.
  • İlişkili Metinler

    Şimdi Risale-i Nur Külliyatından, iman, Kur’ân ve Hazret-i Peygamber (asm) Efendimiz hakkında olan eserlerden bazı kısımları aynen okuyacağım. Siz bu eserleri elde edip tamamını okursunuz. Okurken, belki izah edilmesini isteyen kardeşlerimiz olacaktır. Fakat bu hususta arz edeyim ki, Üstadımız Bediüzzaman, bir Nur Talebesine Risale-i Nur’dan bazen okuyuvermek lütfunu bahşederken, izah etmiyor, diyor ki: “Risale-i Nur, imanî meseleleri lüzumu derecesinde izah etmiş. Risale-i Nur’un hocası Risale-i Nur’dur. Risale-i Nur, başkalarından ders almaya ihtiyaç bırakmıyor. Herkes istidadı nisbetinde kendi kendine istifade eder. Aklınız her bir meseleyi tam anlamasa da, ruh, kalp ve vicdanınız hissesini alır. Ne kadar istifade etseniz, büyük bir kazançtır.”

    Okunan Türkçe veya Arapça bir risalenin izahı, başka bir risalede varsa, onu getirip okuyor. Risale-i Nur’daki gayet ince nükteleri derk eden basiretli âlimler de der ki: Bir âlimin yüksek bir ilmi olabilir, fakat Risale-i Nur’u cemaate okurken tafsilâta girişip eski malûmatlarıyla açıklarsa, bu izahatı, Risale-i Nur’un beyan ettiği asrımızın fehmine uygun ve ihtiyacına tam cevap veren hakikatlerin anlaşılmasında ve tesiratında ve Risale-i Nur’un mahiyetinin derkinde bir perde olabilir. Bunun için bazı lügatlerin manalarını söyleyerek aynen okumak daha müessir ve daha efdaldir.

    İstanbul Üniversitesindeki kardeşlerimiz de böyle okuyorlar. Biz de hülâsaten deriz ki: Risale-i Nur, gayet fasih ve vecizdir. Sözün kıymeti îcâzındadır, kısalığındadır. Bir mesele-i imaniye ve Kur’âniye umuma ders verilirken, mücmel olarak tedrisinde daha fazla istifâza ve istifade vardır.

    (Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 860)

    ***

    Rabian: Dinar Baraklı köyünden Mehmed Çavuş ve kardeşi, bir adamla beraber yanıma geldiler. Pek ciddi gördüm. Sonra bana bir mektubunda bir şey yazıyor. Ve bir parça mektubunu leffen gönderiyorum. Bu kardeşimiz bazı şeyler soruyor. Risale-i Nur suallere ihtiyaç bırakmıyor. Ve benim bedelime her şeye cevap veriyor.

    (Emirdağ Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2021, 283. Mektup, s. 397)

    ***

    Üstadımız der:

    “Benimle görüşmek isteyen aziz kardeşlerime beyan ediyorum ki:

    “İnsanlarla görüşmeye zaruret olmadıkça tahammülüm kalmadığından, hem şimdi tesemmümden, za’fiyetten, ihtiyarlıktan ve hasta bulunmuş olmaktan dolayı fazla konuşamıyorum. Buna mukabil, kat’iyen size haber veriyorum ki, Risale-i Nur’un her bir kitabı bir Said’dir. Siz hangi kitaba baksanız, benimle karşı karşıya görüşmekten on defa ziyade hem faydalanır, hem hakikî bir surette benimle görüşmüş olursunuz. Ben şuna karar vermiştim ki, Allah için benimle görüşmek isteyenleri, görüşmediklerine bedel, her sabah okuduklarıma, dualarıma dâhil ediyorum ve etmekte devam edeceğim.”

    Şimdi bir iki aydır Üstadımız bir hizmetkârıyla dahi konuşamıyor. Konuştuğu vakit bir hararet başlıyor. Bunun hikmetini bir ihtara binaen söyledi ki:

    “Risale-i Nur bana hiç ihtiyaç bırakmıyor. Konuşmaya lüzum kalmadı. Hem ben aciz şahsımla, binler dostlarımdan yirmi otuz dostla konuşabilirim. Yirmi adamın hatırı için binler adamın hatırını rencide etmemek için konuşmaktan men edildim ihtimali kavîdir. Hususi görüşmediğim için mazur görsünler. Hatta bayramda musafaha etmek ve ona bakmaya tahammül edemiyor. HÂŞİYE[1] Onun için hatırları kırılmasın.”

    (Emirdağ Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2021, 336. Mektup, s. 520)

    ***

    Sâniyen: Mübareklerin pehlivanı hem Abdurrahman, hem Lütfi, hem Büyük Hafız Ali manalarını taşıyan büyük ruhlu Küçük Ali kardeşimiz bir suâl soruyor. Hâlbuki o suâlin cevabı Risale-i Nur’da yüz yerde var. “Risale-i Nur’un erkân-ı imaniye hakkında bu derece kesretli tahşidatı ne içindir? ‘Bir ümmî mü’minin imanı büyük bir velinin imanı gibidir’ diye eski hocalar bize ders vermişler.” diyor.

    Elcevap: Başta Ayetü’l-Kübra, merâtib-i imaniye bahislerinde ve âhire yakın Müceddid-i Elf-i Sânî İmam-ı Rabbanî beyanı ve hükmü ki “Bütün tarikatlerin müntehası ve en büyük maksatları, hakaik-ı imaniyenin inkişafıdır. Ve bir mesele-i imaniyenin kat’iyetle vuzuhu, bin kerametlerden ve keşfiyatlardan daha iyidir” ve Ayetü’l-Kübra’nın en âhirdeki ve Lahika’dan alınan o mektubun parçası ve tamamının beyanatı cevap olduğu gibi, Meyve Risalesi’nin tekrarat-ı Kur’âniye hakkında Onuncu Mesele’si, tevhid ve iman rükünleri hakkında tekrarlı ve kesretli tahşidat-ı Kur’âniyenin hikmeti, aynen bitamamiha onun hakikî tefsiri olan Risale-i Nur’da cereyan etmesi de cevaptır.

    Hem, iman-ı tahkikî ve taklidî ve icmâlî ve tafsilî ve imanın bütün tehacümata ve vesveseler ve şüphelere karşı dayanıp sarsılmamasını beyan eden Risale-i Nur parçalarının izahatı, büyük ruhlu Küçük Ali’nin mektubuna öyle bir cevaptır ki, bize hiçbir ihtiyaç bırakmıyor.

    (Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 248)

    ***

    İkinci esaretimde, bu hapiste iken yirmi sene derslerimi dinlemiş ve benden daha güzel ders veren bir has kardeşimin ve zarurî hizmetimi gören hizmetçilerimin benim yanıma gelmeleri, adliye memuru tarafından yasak edildi; tâ benden ders almasınlar. Halbuki Nur Risaleleri başka derslere hiç ihtiyaç bırakmıyor ve hiçbir dersimiz kalmamış ve hiçbir sırrımız gizli kalmamış. Her ne ise, bu uzun kıssayı kısa kesmeye bir hal sebep oldu.

    (Şualar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 552)

    [1] HÂŞİYE: Şimdi hem Ankara, hem İstanbul, hem Samsun, hem Antalya Risale-i Nur’un neşrine başladığı cihetle, gizli din düşmanı komiteler o neşriyata karşı bir evham vermemek için, şimdilik has dostları da kabul etmemeye mecbur oldu; tâ Sözler’in tab’ı tamam oluncaya kadar.

    Modülü İndir (PDF)

    Modül_117.pdf
    Size: 150,43 KB

    Modül Değişiklik Önerisi Formu
    Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
    Değişiklik Önerisi
    Yüklemek için tıklayın veya dosyayı bu alana sürükleyin.
    Risale-i Nur’un Başka Eserlere İhtiyaç Bırakmaması
    Free
    Seviye
    Orta Seviye
    Süre 40 dakika