Kainattaki Unsurlar Arasında Yardımlaşma

Modül Temel Bilgileri

Modül (Alt Konu)

Amaçlar

Kainattaki tüm unsurlar arasındaki yardımlaşma ve tanışmayı fark eder. Kainattaki yardımlaşmanın Cenab-ı Hakkın birliğine nasıl işaret ettiğini kavrar.

Yöntem ve Teknik-Etkinlik

Kişileştirme, Hikâyeleştirme, İlişki haritası

Materyal ve Teknoloji

İşleniş/Öğrenme-Öğretme Süreci

Etkinlik-1
- Öğrenciler Güneş, Dünya ve Yağmur şeklinde üç guruba ayrılır.
Öğrenci grupları:
- Birinci grup güneş-muarefe konusu
- İkinci grup dünya-mukaleme konusu
- Üçüncü grup yağmur-muavenet konusu oluşturulur.
- Her grup metinden kendi konularına yönelik kişileştirme yapmaları istenir.
- Her guruba kendi gurup ismi ile uyumlu ve metin ile ilişkili bir hikâye yazması temin edilir.
- Guruplar yazdığı hikâyeleri sırası ile paylaşırlar.
Etkinlik-2
- Katılımcılar sayıya göre 3-4 kişilik gruplara ayrılır.
- Her grup bir kartona/büyükçe bir kağıda metindeki ismi geçen varlıkların haritasını yapması istenir.
- Metinden varlıkların öncelikler neler olduğu çıkarılır.
- Bunların görev ve ilişkisi bulunur.
- Herbiri bir kare/yuvarlak içine yazılır.
- Her biri için ilişkili olduğu varlıkla arasında bir çizgi çizilir.
- Çizgi üstüne ne tür bir ilişki varsa o yazılır.

Ölçme ve Değerlendirme

İlişki haritaları paylaşılır.

İlişkili Metinler

Yedinci Lem’a

Bakınız: Aktâr-ı semavat ve arz sahifeleri üstünde hâtem-i ehadiyet göründüğü gibi, kâinatın hey’et-i mecmuasının büyük sahifesi üzerinde de pek vâzıh bir surette hâtem-i tevhid görünmektedir.

Evet, bu âlem pek muhteşem bir saray veya muntazam bir fabrika veya mükemmel bir şehirdir. Bu fabrika-i kâinatın eczası, efradı ve envâı, âlât ve edevatı arasında hakîmâne bir muarefe ve tanışmak ve dostâne bir mükâleme ve konuşmak ve pek kerîmâne bir muavenet ve yardımlaşmak vardır ki, kemal-i sür’atle pek uzun mesafelerden birbirinin savtını işitir ve ihtiyacını görür gibi derhal imdadına yetişir, ihtiyacını def’ eder.

Evet, semadaki ecram ve yıldızların birbirine ve arza verdikleri ziya, hararet, bilhassa arza yaptıkları sair yardımlarını görüyorsunuz. Ve keza, bulutla arz arasında cereyan eden su alışverişine bakınız ki, arz, suyu buhar şeklinde buluta veriyor, bulut da kendi fabrikalarında lâzım gelen ameliyatı yaptıktan sonra buz, kar, yağmur şeklinde iade ediyor. Sanki o câmid cirimler, lisan-ı halleriyle telsiz telgraf gibi birbiriyle konuşur ve yekdiğerine arz-ı ihtiyaç ediyorlar. Bilhassa bütün o ecram âdeta el ele vermiş gibi, kemal-i ciddiyetle zevi’l-hayata lâzım olan şeyleri tedarik etmek hizmetinde sa’y ediyorlar ve bir Müdebbir’in emrine bağlı olup bir gayeye teveccüh ediyorlar.

Evet, şu teavün kanununa ittibaen, şems, kamer, gece ve gündüz, yaz ve kış taraflarından yapılan yardımlar sayesinde, şu hayvanların erzakını yetiştiren nebatat izn-i İlâhî ile meydana gelir. Hayvanat da emr-i Rabbânî ile beşerin ihtiyacatını yerine getirir. Bal arısıyla ipek böceğinin insanlara yaptıkları yardımlar, bu davayı ispat eder.

Evet, bu gibi eşya-i câmidenin yekdiğerine yaptıkları şu yardımlar, pek aşikâr bir delildir ki, onlar kerîm bir Müdebbir’in hademesi ve amelesi olup Onun emriyle, izniyle iş görürler.

(Mesnevî-i Nuriye, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 27)