Çocuk Eğitimi

Modül Temel Bilgileri

Modül (Alt Konu)

Çocuk Eğitimi

Amaçlar

Çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken hususları kavrar. Şefkat vb. duyguları yerinde kullanımını öğrenir. İman merkezli bir eğitim anlayışının önemini idrak eder.

Yöntem ve Teknik-Etkinlik

Görüş geliştirme, Öz değerlendirme, Cümle Tamamlama

Materyal ve Teknoloji

İşleniş/Öğrenme-Öğretme Süreci

  • Etkinlik-1
    • Öğrenciler 5-7 kişilik gruplara ayrılır. Her gruba farklı sorular sorulur.
    • Mesela öğrenciler “Ebeveyn ve çocuk arasındaki eğitim yaklaşımı nasıl olmalıdır ?”
    • ”Çocuklara ibadete nasıl alıştırılmalı ?”
    • ”Çocuklara yalnız maddi eğitim vermenin zararları nelerdir?” sorularını görüş geliştirme tekniği ile tartışır.
    • Öğrenciler daire şeklinde dizilir.
    • İlk öğrenci konu ile ilgili görüşlerini gerekçeli olarak belirtir.
    • Diğer öğrenciler sırayla önceki görüşlere katıldıkları ve katılmadıkları noktaları da söyleyerek kendi görüşlerini ifade ederler.
    • Öğrenciler diğer görüşler doğrultusunda kendi görüşlerini değiştirebilirler.
    • Gruplar görüşlerini yazılı özetlerler.
    • Görüşler gruplar halinde sınıfa sunulur.
  • Etkinlik-2
    • Öğrenciler 2’şerli gruplara ayrılır.
    • Talebelerin metne bakarak çocuklara örnek olması gereken davranışlar belirlemesi istenir.
    • Öğrenciler maddeleri defterlerine alt alta yazarlar. Maddelerin yanına 5 sütun çizilir. Sütunların başına; her zaman (5), genellikle (4), bazen (3), nadiren (2), hiçbir zaman (1) şeklinde derecelendirme etiketleri yazılır.
    • Her öğrenci her madde için ayrı ayrı kendisini değerlendirir ve kendisine puan verir.
    • Daha sonra öğrenciler puanlarını hesaplarlar.
    • Öğrencilere puanları sorulur ve eksikleri üzerine değerlendirmeler yapılır.

Ölçme ve Değerlendirme

Katılımcılar 2 şerli gruplara ayrılır.
  • Aşağıdaki cümlelerin metne uygun olarak doldurulması istenir.
  • Annem veya babam herhangi bir konuda fikrimi aldığında hem özgüvenim artar hem de zihnim okşanmış olur. Çünkü...
  • Ebeveynlerim küçük yaşta dini görevlerimi bana öğretmek ve yaptırmakla sorumludurlar. Çünkü...
  • İlişkili Metinler

    [1]يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ ’ye dair sualinde bir kısım eski tefsirler, demişler: “Cennette çocuktan gayet ihtiyara kadar herkes otuz üç yaşında olacak.”

    Bunun hakikati –Allahü a’lem– şu olacak ki: Sarih ayet

    [2]وِلْدَانٌ tabiri ifade eder ki, ferâiz-i şer’iyeyi yapmaya mecbur olmayan ve mesnuniyet cihetiyle de yapmayan ve kable’l-bülûğ vefat eden çocuklar, Cennete lâyık ve sevimli çocuk olarak kalacaklar. Fakat şer’an yedi yaşına gelen bir çocuğa, namaz gibi farzlara peder ve valideleri onları alıştırmak için, teşvikkârâne emretmek ve on yaşına girse şiddetle namaz kıldırmak ve alıştırmak şeriatta var. Demek, “Vacib olmadığı halde, nafile nev’inden yedi yaşından hadd-i bülûğa kadar büyükler gibi namaz kılıp oruç tutan çocuklar, mütedeyyin büyükler gibi, büyük mükâfatı görmek için otuz üç yaşında olacaklar” diye, bir kısım tefsir bu noktayı izah etmeden, umum çocuklara teşmil etmişler. Has iken âmm zannedilmiş.

    (Emirdağ Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2021, 283. Mektup, s. 398)

    ***

    Evet, bir valide veledini tehlikeden kurtarmak için hiçbir ücret istemeden ruhunu feda etmesi ve hakikî bir ihlâs ile vazife-i fıtriyesi itibarıyla kendini evlâdına kurban etmesi gösteriyor ki, hanımlarda gayet yüksek bir kahramanlık var. Bu kahramanlığın inkişafı ile hem hayat-ı dünyeviyesini, hem hayat-ı ebediyesini onunla kurtarabilir. Fakat bazı fena cereyanlarla, o kuvvetli ve kıymettar seciye inkişaf etmez. Veyahut sû-i istimal edilir. Yüzer numunelerinden bir küçük numunesi şudur:

    O şefkatli valide, çocuğunun hayat-ı dünyeviyede tehlikeye girmemesi, istifade ve fayda görmesi için her fedakârlığı nazara alır, onu öyle terbiye eder. “Oğlum paşa olsun” diye bütün malını verir, hafız mektebinden alır, Avrupa’ya gönderir. Fakat o çocuğun hayat-ı ebediyesi tehlikeye girdiğini düşünmüyor. Ve dünya hapsinden kurtarmaya çalışıyor; Cehennem hapsine düşmesini nazara almıyor. Fıtrî şefkatin tam zıddı olarak, o masum çocuğunu, ahirette şefaatçi olmak lâzım gelirken, davacı ediyor. O çocuk, “Niçin benim imanımı takviye etmeden bu helâketime sebebiyet verdin?” diye şekvâ edecek. Dünyada da, terbiye-i İslâmiyeyi tam almadığı için validesinin harika şefkatinin hakkına karşı lâyıkıyla mukabele edemez, belki de çok kusur eder.

    Eğer hakikî şefkat sû-i istimal edilmeyerek, bîçare veledini haps-i ebedî olan Cehennemden ve idam-ı ebedî olan dalâlet içinde ölmekten kurtarmaya o şefkat sırrıyla çalışsa, o veledin bütün ettiği hasenatının bir misli, validesinin defter-i a’mâline geçeceğinden, validesinin vefatından sonra her vakit hasenatlarıyla ruhuna nurlar yetiştirdiği gibi, ahirette de, değil davacı olmak, bütün ruh u canı ile şefaatçi olup ebedî hayatta ona mübarek bir evlât olur.

    (Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 320)

    ***

    (Çocuklar,) hamiyet-i milliyeden merhamet isterler, şefkat beklerler. Bunlar da zaaf ve acz ve iktidarsızlık noktasında, merhametkâr, kudretli bir Hâlık’ı bilmekle ruhları inbisat edebilir, istidadları mes’udâne inkişaf edebilir. İleride, dünyadaki müthiş ehval ve ahvale karşı gelebilecek bir tevekkül-ü imânî ve teslim-i İslâmî telkinatıyla o masumlar hayata müştakane bakabilirler. Acaba alâkaları pek az olduğu terakkiyat-ı medeniye dersleri ve onların kuvve-i maneviyesini kıracak ve ruhlarını söndürecek, nursuz, sırf maddî, felsefî düsturların taliminde midir?

    Eğer insan bir cesed-i hayvanîden ibaret olsaydı ve kafasında akıl olmasaydı, belki bu masum çocukları muvakkaten eğlendirecek terbiye-i medeniye tabir ettiğiniz ve terbiye-i milliye süsü verdiğiniz bu Frengî usul, onlara çocukçasına bir oyuncak olarak, dünyevî bir menfaati verebilirdi. Madem ki o masumlar hayatın dağdağalarına atılacaklar, madem ki insandırlar; elbette küçük kalplerinde çok uzun arzuları olacak ve küçük kafalarında büyük maksatlar tevellüd edecek. Madem hakikat böyledir; onlara şefkatin muktezası, gayet derecede fakr ve aczinde, gayet kuvvetli bir nokta-i istinadı ve tükenmez bir nokta-i istimdadı, kalplerinde iman-ı billâh ve iman-ı bi’l-ahiret suretiyle yerleştirmek lâzımdır. Onlara şefkat ve merhamet bununla olur. Yoksa divane bir validenin, veledini bıçakla kesmesi gibi hamiyet-i milliye sarhoşluğuyla o bîçare masumları manen boğazlamaktır. Cesedini beslemek için beynini ve kalbini çıkarıp ona yedirmek nev’inden vahşiyâne bir gadirdir, bir zulümdür.

    (Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 498)

    ***

    Evet, yüksek bir insan, bir çocukla konuştuğu zaman çocukların şivesiyle konuşursa, çocuğun zihnini okşamış olur. Çocuğun fehmi, onun çat pat söylediği sözlerle ünsiyet peyda eder, söylediklerini dinler ve anlar. Aksi halde, o insanla o çocuk arasında bir malûmat alışverişi olamaz.

    (İşârâtü’l-İ’câz, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 246)

    ***

    Çocukların talimi, ya cebir ile, ya hevesatlarını okşamakla olur.

    (Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2020, s. 214)

    [1] Ebediyen yaşlanmayacak çocuklar dolaşır. (Vâkıa Suresi: 17.)

    [2] Çocuklar.

    Modülü İndir (PDF)

    Modül_123.pdf
    Size: 153,58 KB

    Modül Değişiklik Önerisi Formu
    Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
    Değişiklik Önerisi
    Yüklemek için tıklayın veya dosyayı bu alana sürükleyin.
    H0PR5_1514366477_8253
    Free
    Seviye
    Orta Seviye
    Süre 40 dakika
    Konu