Adavet

Modül Temel Bilgileri

Modül (Alt Konu)

Adavet

Amaçlar

Adavetin ortaya çıkış nedenlerini bilir. Adavet duygusunun nelere etki ettiğini bilir. Adavetin hakikat ve hikmet nazarında nasıl zulüm olduğu açıklar.

Yöntem ve Teknik-Etkinlik

Balık kılçığı, Görüş Geliştirme, Soru Cevap

Materyal ve Teknoloji

İşleniş/Öğrenme-Öğretme Süreci

  • Etkinlik-1
    • Problemi tanımlama: İnsanların çözellikle müminlerin birbirlerine karşı haksız olarak adavet beslemesi.
    • Nedenler üretme: Adavetin insanlar ve müminler arasında var olmasının ana sebebleri olarak metin de geçen adavetle ilgili kelimelerden kullanarak fikir üretirler.
    • Diyagramın oluşturulması:
    • Sorun/analiz konusu; Adavetin neden ve sonuçları.
    • Sorunun olmasına sebep olan nedenler önem sırasına göre tek tek balık kılçığının yan kılçığına yazılır.
    • Yazılan nedenler için bu neden oluştu? sorusu sorulur ve altına alt nedenler olarak sıralanır, incelenir.
    • Öğrenciler 3-4 kişilik gruplara ayrılır. Tek grup olarak da kullanılır.
    • Balık kılçığı resmi olan çalışma kâğıdı öğrencilere dağıtılır ya da öğrencilerin kendilerinin çizmeleri istenir.
    • Öğrencilerden Adavetin nedenlerini balık kılçığının üst tarafındaki kılçıklara, sonuçlarını ise alt tarafındaki kılçıklara yazmaları söylenir.(ya da ana sebepler ana kılçıklara sebebin alt sebebi de ara kılçıklara yazılır)
    • Öğrencilerden balık kılçıklarını paylaşmaları ve açıklamaları istenir.
    • Balık kılçıkları üzerine değerlendirmeler yapılır.
  • Etkinlik-2
    • Öğrenciler 5-7 kişilik gruplara ayrılır.
    • Öğrenciler “Adavet hissini doğru kullanmak mümkün mü nasıl” sorusunu görüş geliştirme tekniği ile tartışır.
    • Öğrenciler daire şeklinde dizilir.
    • İlk öğrenci konu ile ilgili görüşlerini gerekçeli olarak belirtir.
    • Diğer öğrenciler sırayla önceki görüşlere katıldıkları ve katılmadıkları noktaları da söyleyerek kendi görüşlerini ifade ederler.
    • Öğrenciler diğer görüşler doğrultusunda kendi görüşlerini değiştirebilirler.
    • Gruplar görüşlerini özet olarak raporlar.
  • Görüşler gruplar halinde sınıfa sunulur.

Ölçme ve Değerlendirme

  • Metin öğrencilere dağıtılır.
  • Sınıf 3-4 kişilik gruplara ayırılır.
  • Aşağıdaki Soruların cevaplarını metinden bulup yazmaları istenir.
  • Adavet nedir?
  • Adavet neden olur?
  • Haksız adavetten nasıl kurtulunabilir?
  • Mü’minler arasında adavet insan hayatı için hangi yönlerden zararlı ve tahripçidir?
  • Öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenlerin Allah katında mükafatı nedir?
  • Adavet, hakikat nazarında nasıl zulüm olur? Neticesi ne olur?
  • Adavet, hikmet nazarında nasıl zulüm olur? Neticesi ne olur?
  • Adavet Adalet-i mahzâya göre bir mü’mine kin ve adavet beslemenin zararları nelerdir?
  • Şahsı Manevi içerisindeki “adavete” sebeb olabilecek durumlar RN hakikatlerine göre nasıl çözülebilir?
  • Ayetin hükmüne göre, Bir mü’min diğer mü’min kardeşinden gelen kötülüğe neden ve nasıl muamele etmelidir?
  • İlişkili Metinler

    Birinci Mebhas

    [1]اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ ۝

    اِدْفَعْ بِالَّت۪ى هِىَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذ۪ي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِىٌّ حَم۪يمٌ [2] ۝ وَالْكَاظِم۪ينَ الْغَيْظَ وَالْعَاف۪ينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَ[3] ۝

    Mü’minlerde nifak ve şikak, kin ve adavete sebebiyet veren tarafgirlik ve inat ve hased, hakikatçe ve hikmetçe ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaiyece ve hayat-ı maneviyece çirkin ve merduddur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriye için zehirdir. Şu hakikatin gayet çok vücuhundan altı vechini beyan ederiz.

     

    Birinci Vecih

    Hakikat nazarında zulümdür.

    Ey mü’mine kin ve adavet besleyen insafsız adam! Nasıl ki sen bir gemide veya bir hanede bulunsan, seninle beraber dokuz masum ile bir cani var. O gemiyi gark ve o haneyi ihrak etmeye çalışan bir adamın ne derece zulmettiğini bilirsin. Ve zalimliğini, semavata işittirecek derecede bağıracaksın. Hatta bir tek masum, dokuz cani olsa, yine o gemi hiçbir kanun-u adaletle batırılmaz.

    Aynen öyle de, sen, bir hane-i Rabbaniye ve bir sefine-i İlâhiye olan bir mü’minin vücudunda iman ve İslâmiyet ve komşuluk gibi, dokuz değil, belki yirmi sıfat-ı masume varken, sana muzır olan ve hoşuna gitmeyen bir cani sıfatı yüzünden ona kin ve adavet bağlamakla o hane-i maneviye-i vücudun manen gark ve ihrakına, tahrip ve batmasına teşebbüs veya arzu etmen, onun gibi şenî ve gaddar bir zulümdür.

     

    İkinci Vecih

    Hem hikmet nazarında dahi zulümdür.

    Zira malûmdur ki adavet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zıttırlar. İkisi, mana-i hakikîsinde olarak beraber cem olamazlar.

    Eğer muhabbet, kendi esbabının rüçhaniyetine göre bir kalpte hakikî bulunsa, o vakit adavet mecazî olur, acımak suretine inkılâb eder. Evet, mü’min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır.

    […]

     

    Üçüncü Vecih

    Adalet-i mahzayı ifade eden [4]وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰي

    sırrına göre, bir mü’minde bulunan cani bir sıfat yüzünden sair masum sıfatlarını mahkûm etmek hükmünde olan adavet ve kin bağlamak, ne derece hadsiz bir zulüm olduğunu ve bahusus bir mü’minin fena bir sıfatından darılıp küsüp o mü’minin akrabasına adavetini teşmil etmek [5]اِنَّ الْاِنْسَانَ لَظَلُومٌ sîga-i mübalâğa ile gayet azîm bir zulüm ettiğini, hakikat ve Şeriat ve hikmet-i İslâmiye sana ihtar ettiği halde nasıl kendini haklı bulursun, “Benim hakkım var” dersin?

    Hakikat nazarında sebeb-i adavet ve şer olan fenalıklar, şer ve toprak gibi kesiftir; başkasına sirayet ve in’ikâs etmemek gerektir. Başkası ondan ders alıp şer işlese, o başka meseledir. Muhabbetin esbabı olan iyilikler, muhabbet gibi nurdur; sirayet ve in’ikâs etmek, şe’nidir.

    […]

     

    Üçüncü Düstur: Adavet etmek istersen, kalbindeki adavete adavet et, onun ref’ine çalış. Hem en ziyade sana zarar veren nefs-i emmarene ve heva-i nefsine adavet et, ıslahına çalış. O muzır nefsin hatırı için mü’minlere adavet etme. Eğer düşmanlık etmek istersen, kâfirler, zındıklar çoktur; onlara adavet et. Evet, nasıl ki muhabbet sıfatı muhabbete lâyıktır; öyle de, adavet hasleti, her şeyden evvel kendisi adavete lâyıktır.

    […]

    Dördüncü Düstur: Ehl-i kin ve adavet, hem nefsine, hem mü’min kardeşine, hem rahmet-i İlâhiyeye zulmeder, tecavüz eder. Çünkü kin ve adavet ile nefsini bir azab-ı elîmde bırakır. Hasmına gelen nimetlerden azabı ve korkusundan gelen elemi nefsine çektirir, nefsine zulmeder.

    Eğer adavet hasedden gelse, o bütün bütün azaptır.

    […]

    Acaba, bir gün adavete değmeyen bir şeye bir sene kin ve adavetle mukabele etmeyi hangi insaf kabul eder; bozulmamış hangi vicdana sığar?

    […]

    Eğer dersen: “İhtiyar benim elimde değil; fıtratımda adavet var. Hem damarıma dokundurmuşlar, vazgeçemiyorum.”

    Elcevap: Sû-i hulk ve fena haslet eseri gösterilmezse ve gıybet gibi şeylerle ve muktezasıyla amel edilmezse, kusurunu da anlasa, zarar vermez…

    (Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 309-315)

    ***

    Hem Nur Müellifi bir mektubunda “Dâhilde tarafgirâne adavet ve münakaşalara vesile olan füruatı değil, belki bütün nev-i beşerin en ehemmiyetli meselesi olan erkân-ı imaniyeyi ve beşerin medar-ı saadeti ve umum İslâm’ın esas ve rabıta-i uhuvveti bulunan Kur’ân’ın hakaik-ı imaniyesini bulmak ve muhtaçlara buldurmaya hayatımı vakfettim” demek suretiyle, hizmet-i İslâmiyenin ve mesâil-i diniyenin umumunu tazammun eden vüs’at ve camiiyeti hâiz bulunduğunu, dinî hizmetlerin her nev’ini teyid ve teşvik ettiğini ve bir cadde-i kübra-i Kur’âniye olan Risale-i Nur dairesinin umum ehl-i iman ve İslâm’a şamil bulunduğunu ifade ediyor. Ve yine aynı mektubunda, devamla, “Hatta değil Müslümanlarla, belki dindar Hıristiyanlarla dahi dost olup adaveti bırakmaya çalışıyorum”; Harb-i Umumî ve komünizm altındaki anarşistlik tehlike ve tahribatlarının lisan-ı haliyle “Dünya fânîdir, firaklarla doludur. Ey insanlar, adaveti bırakınız, Kur’ân dersini dinleyip birleşiniz; yoksa sizi mahvedeceğiz” diye beyanıyla, bu zamanın şartları ve icabları karşısında tarz-ı hizmeti yine Kur’ân’ın nuruyla göstererek hakîmâne irşadın ve tevfik-ı İlâhiyeye muvafık hareketle isabetli hizmetin îfâsı gibi noktalardan Risale-i Nur’un lüzum ve ehemmiyetini tebarüz ettiriyor.

    (Barla Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 32)

    [1] Mü’minler ancak kardeştirler; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin. (Hucurat Suresi: 10.)

    [2] Kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver. Bir de bakarsın, aranızda düşmanlık bulunan kimse candan bir dost oluvermiştir. (Fussılet Suresi: 34.)

    [3] O takva sahipleri, bollukta ve darlıkta bağışta bulunanlar, öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenlerdir. Allah da iyilik yapanları sever. (Âl-i İmran Suresi: 134.)

    [4] Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez. (Fâtır Suresi: 18.)

    [5] Muhakkak ki insan çok zalimdir. (İbrahim Suresi: 34.)

    سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

    Modülü İndir (PDF)

    Modül_77.pdf
    Size: 239,13 KB

    Modül Değişiklik Önerisi Formu
    Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
    Değişiklik Önerisi
    Yüklemek için tıklayın veya dosyayı bu alana sürükleyin.
    adavet
    Free
    Seviye
    Orta Seviye
    Süre 40 dakika
    Konu